Page 162 - congress
P. 162
ORAL PRESENTATION / SÖZLÜ SUNUM
Aflatoksin B1’in Karaciğerde Yarattığı Hasara Karşı
Rifampisin ve Boswellia serrata’nın Koruyucu Rolü
Aflatoksin B1 (AFB1), başta karaciğer olmak üzere birçok dokuda toksik olup özellikle
DNA üzerindeki etkisi ile karsinojen, mutajen, teratojen ve immunosüpresifdir. Rifampisin
(Rif) nükleik asit sentezini inhibe eden bir antibiyotik olup aynı zamanda dokulardaki taşıyıcı
proteinlerin bir uyarıcısıdır ve mevcut çalışmada bu proteinlerin substratı olan AFB1’in
emilimini azaltmak ve vücuttan atılımını arttırmak amacıyla kullanılmıştır. Boswellia serrata
ekstraktı (BSE) antiflamatuvar ve antioksidan etkilidir. Bu çalışmada AFB1 uygulanan
ratlarda karaciğer hasarı üzerine Rif ve BSE’nin muhtemel tedavi edici etkilerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmada toplam 49 adet Sprauge-Dawley ırkı erkek rat kullanıldı. Hayvanlar;
Kontrol, Rif, BSE, AFB1, AFB1+Rif, AFB1+BSE, AFB1+Rif+BSE olmak üzere 7 gruba ayrıldı
(n=7). Çalışma süresi yedi gün olarak belirlendi ve her gün uygulama yapıldı. Sekizinci günde
hayvanlar dekapite edilerek kan ve karaciğer dokuları alındı. Kanda aspartat
aminotransferaz, alanin aminotransferaz, üre ve kreatinin düzeyleri belirlendi. Karaciğer
dokusunda malondialdehit, redükte glutatyon ve süperoksit dismutaz analizleri yapıldı.
Western-blot tekniği ile taşıyıcı proteinlerin ekspresyonları ölçüldü. Ayrıca kan ve karaciğer
AFB1 düzeyleri yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) ile analiz edildi. Alınan
dokularda histopatolojik analizler yapıldı.
Karaciğer dokusundaki p-glikoprotein (P-gp) ve meme kanseri direnç proteini (BCRP)
ekspresyonları AFB1 grubunda azalırken Rif uygulanan gruplarda önemli ölçüde arttı. AFB1
ile birlikte Rif ve Rif+BSE uygulanan gruplarda bu taşıyıcı proteinlerin artışına bağlı olarak
dokudaki AFB1 düzeyleri azaldı. AFB1 kanda aspartat aminotransferaz, alanin
aminotransferaz ve kreatinin düzeylerini artırırken AFB1 ile eş zamanlı Rif+BSE uygulanan
grupta önemli iyileşmeler tespit edildi. AFB1 toksisitesi oluşturulan grupta karaciğer
dokusunda malondialdehit düzeylerinin yükseldiği, buna karşın artan malondialdehit
düzeylerinin Rif+BSE kombine tedavi grubunda etkili bir şekilde azaldığı gözlendi.
Histopatolojik olarak analiz edilen karaciğer dokusunda AFB1’in dejenerasyona yol açtığı ve
bu dejenerasyonun Rif, BSE ve Rif+BSE tedavileri ile önemli ölçüde azaltıldığı belirlendi.
Sonuç olarak AFB1 maruziyetinin karaciğerde akut toksisite bulguları gösterdiği, buna
karşın Rif+BSE kombine tedavilerinin AFB1’in oluşturduğu toksisiteye karşı etkili tedavi
seçenekleri sunabileceği kanaatine varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Aflatoksin B1, P-gp, BCRP, Rifampisin, Boswellia serrata ekstraktı.
Acknowledgement: Bu çalışma 221O701 numaralı TÜBİTAK projesi ile desteklenmiştir.
159

